Her gün sana ait yeni bir iz daha buluyorum
Tam da burada
Üzerimde.
Var olduğumu hissettiren bir kadın.
ağır bir ceset.
Tam da ceset değil aslında.
Çırpınan balık misali.
Eski bir zarfa kapatılmıştım.
Ve tozlu halının altına kıstırılmış
İnsanlar geçti üzerimden
Yıllar yılı
Bir şiir aslında gözlerin
Başucu çekmecemde sakladığım
ve okudukça kendimden bir iz daha bulduğum
şimdi nemli biraz
mürekkebi biraz dağılmış gibi sanki
üzerinde biraz kalıntı
bir kaç parça da kırıntı
Kırgınım
Kaygılıyım da
geçmiş ağır bir kaya
ve ben bunu kaldırmakta çok zorlanıyorum.
Senden önce gömülü testi gibiydim, sahipsiz
İçimde bir kaç parça değerli bir şey
ha pardon
kendimi kandırıyorum
aslında beş kuruş dahi etmiyorum antikacının elinde
beni sahiplendin de
geri götürmemeni temenni ediyorum toprak altına
kaygılı bir dille anlatıyorum üzgünüm
geldiğimiz yere vardık demeni istiyorum şimdi
uygun biçimde anlat hüzün bulutuna
geldik de
emanete ihanet edemem de
bir şeyler de ama
güzellik kaynaklı, huzur odaklı olsun ama dediklerin
lütfen doldur gözlerimi, güzel şeylerden bahset.
çünkü ağlarken
yerçekimi anlamsız kalıyor
iki yürek bazen şakalaşıyor birbiriyle
patavatsız ciddi el şakası yapıyor ayak ucunda güzellik taşıyan kadın
Yapma
şaka olmadığını da biliyorum
ciddiye alıyor yüreğim
ve bir çift göz
bu sulu şakaya eşlik ediyor.
belki de bu yüzden
çocukluğumdan sadece yadigar olan kağıt gemilerdir.
saçlarımın dokusu
yosun kokusu.
hırçın dalgalarda parçalanırken bedenim
ıslanıp eriyor aslında
balmumu çaresiz kalıyor bu maviliğe
evet
o bir başında çırpınan kağıt gemi benim
yine gözlerime bat
demir al tekrardan kalbime
ne olacak sanki deme
dünyada kağıt çok
ama benim ömrüm az
şimdi tek dileğim
maviliğin içinde önüme çıksın gözlerin
dümeni kendi haline bırakırım da
güvertenin tam ortasında soyunurum
ağaç bunu sevişmek sanar
ben gözlerini şahit
güneşi kiralık katil tutar
afaroz ederim benliğimi...
https://www.youtube.com/watch?v=CTv3t2SRlJI
Cemre Bükrük
09.02.2018
04.02
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder